CHP Sağlık Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında şehir hastaneleri üzerinden iktidarın sağlık politikalarını eleştirdi. Eski Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın “Şehir hastanelerinin potansiyel ödemelerinin 322 milyar eurodan 27.5 milyar euroya indirildi” açıklamasını hatırlatan Şahbaz, şehir hastaneleri sözleşmelerin gizliliğinin kaldırılması gerektiğini söyledi. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’na bir dizi soru yönelten Şahbaz, “Hastanelerde yapılan usulsüzlükleri araştırmak için Cumhuriyet savcılarını göreve davet ediyoruz” dedi.
CHP’li Şahbaz, yurttaşın ilaç alamadığını fakat kamu kaynaklarının şehir hastanelerine aktarıldığını vurgulayarak şöyle konuştu:
“AKP iktidarının sağlıkta dönüşüm politikaları ile birlikte şehir hastaneleri, sağlık hizmetleri sunumunun merkezine yerleştirilmiştir. Bugün itibarıyla KOİ sözleşmeleri kapsamında özel sektör firmalarınca 18 şehir hastanesi inşa edilmiş ve bu firmalar tarafından işletilmektedir. KOİ sözleşmeleri kapsamında ihale edilen Şanlıurfa Şehir Hastanesi’nin inşaatı ise halen devam etmektedir. KOİ adı altında yap-kirala-devret modeli ile yapılan toplam 18 şehir hastanesi, kamu sağlık harcamaları içerisinde tam bir kara deliğe dönüşmüştür. 2023 yılı bütçesinden kira ve hizmet bedeli olarak 46 milyar 662 milyon TL ödenirken, 2024 bütçesinden 26 milyar, 143 milyon hizmet, 57 milyar 554 milyon kira olmak üzere 83 milyar 694 milyon lira aktarılacağı belirtilmiştir. Bu da Sağlık Bakanlığı bütçesinin yüzde 11,4’ü anlamına gelmektedir. Vatandaşımız sosyal güvencesi olmasına rağmen cebinde parası olmadığı için reçete edilen ilacını alamazken, kanser hastalarımız kolostomi torbasında talep edilen farkları karşılayamazken, dev kamu kaynakları şehir hastaneleri denilen işletmelere aktarılmaya devam etmektedir. Şehir merkezinde, vatandaşın yürüyerek ulaşabildiği kamu hastaneleri boşaltılmış, şehrin kilometrelerce dışında inşa edilen şehir hastanelerinde toplanmıştır. Sağlık hizmetinin ulaşılabilirliği önünde en büyük engel haline gelen şehir hastaneleri, bunun yanı sıra bütçe kaynağını yutmaya da devam etmektedir. Bu kadar büyük bütçe aktarımı yeterli olmamış olacak ki, devletin cebinden bir kuruş harcanmadan yapıldığı belirtilen şehir hastaneleri için yüz milyonlarca TL tutarında tıbbi cihaz ve cerrahi alet alımı yapılmıştır.
SADECE BİR HASTANEYE 26 MİLYON DOLAR HARCANDI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın KOİ sözleşmelerine yönelik “Cebimizden tek kuruş çıkmacak’ açıklamasını hatırlatan Şahbaz, sadece Ankara Etlik Şehir Hastanesi’ne harcanan kamu kaynağının 26 milyon doları aştığını belirterek şunları söyledi:
“AKP Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan 21 Şubat 2018 tarihinde 11. Kalkınma Planı toplantısında KOİ sözleşmeleri kapsamında gerçekleştirilen yatırımların cebimizden bir kuruş çıkmadan gerçekleştirildiğini belirtmiştir. Ancak yap-kirala-devret yöntemi ile yapılan şehir hastanelerinin ihalelerini incelendiğimizde gerçeklerin bu şekilde olmadığı; bir kuruş harcanmadan yapılacağı belirtilen şehir hastaneleri için kamu kaynaklarında yüz milyonlarca liralık tıbbı cihaz alındığı, tıbbi cihazların bakım onarım masraflarının kamu tarafından karşılandığı tespit edilmiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi bir kuruş harcanmadan anahtar teslimi yöntemi ile yapılan şehir hastaneleri sözleşmelerinin tek tip olmadığı, hastaneden hastaneye önemli farklılıklar içerdiği görülmektedir. Bazı şehir hastanelerinde Sağlık Bakanlığı’nca hiçbir şekilde tıbbı cihaz alınmaz ve bakım onarım masrafı yapılmazken bazı hastanelerde yüz milyonlarca TL tutarında tıbbı cihaz alındığı, tıbbı cihaz bakım onarım masraflarının sağlık bakanlığınca karşılandığı anlaşılmaktadır.
‘Devlet bir kuruş harcamadan bu hastaneler yapılacak ve doktorlar sadece önlüklerini alıp göreve başlayacak’ denmesine karşılık 2023 şubat ayında faaliyete başlayan Ankara Etlik Şehir Hastanesi’ne 285 milyon 170 bin 652, TL tutarında tıbbı cihaz alındığı, Ankara-Bilkent ve Konya Şehir Hastanelerinde bir kısım tıbbı cihaz bakım onarım ve kalibrasyon bedellerinin kamu tarafından karşılandığı tespit edilmiştir. İktidarın söylemine göre devletin kasasından bir kuruş harcamadan inşa edilmesi gereken şehir hastaneleri için alınan tıbbı cihaz ve bakanlıkça karşılanan bakım onarım giderleri 676 milyon 823 bin 689,TL olup bu harcamanın sözleşme tarihindeki dolar kuruna göre karşılığı 26 milyon 612 bin 700 dolar, günümüz döviz kuruna göre TL karşılığı ise 903 milyon 501 bin 165 TL’dir.”
“TIBBİ CİHAZLARIN AKİBETİ NE OLMUŞTUR?”
Şahbaz, kapatılan hastanelerdeki tıbbi cihaz ve demirbaşların akıbetinin bilinmediğini aktararak, Sağlık Bakanlığı yetkililerin cevaplanması talebiyle şu soruları yöneltti:
“Şehir hastanelerinin faaliyete geçmesi ile birlikte bu şehirlerde faaliyet gösteren çok sayıda hastane kapatılmış, bir gün öncesine kadar her gün binlerce hastaya hizmet veren bu hastaneler ve içindeki tıbbı cihaz ve demirbaşların akıbeti belli değildir. Sağlık Bakanlığı yetkililerine soruyoruz, Şehir hastaneleri için bir kuruş harcanmayacaksa yukarıda belirtilen şehir hastaneleri için 675 milyon TL tutarında tıbbı cihaz hangi gerekçe ile alınmıştır?
2023 şubat ayında açılan Etlik Devlet Hastanesi’ne daha bir yıl dolmadan 285 milyon TL’lik tıbbı cihaz ve cerrahi alet alınmasının gerekçesi nedir? Bu hastaneler ile sözleşme imzalanırken işletmeci firma tarafından alınacak tıbbı cihaz, cerrahi setler ve demirbaş malzemelerin ne olacağı belirlenmemiş midir? Etlik Şehir Hastanesi eksik tıbbı cihaz ve cerrahi aletlerle mi açılmıştır?
Diğer şehir hastanelerinin tıbbı cihaz bakım onarımları işletmeci firmalar tarafından karşılanırken Bilkent ve Konya Şehir Hastanelerinin tıbbı cihaz bakım onarım ve kalibrasyon bedelleri neden Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanmaktadır? Kapatılan hastanelerde çalışır durumda milyarlarca TL değerinde tıbbı cihaz, cerrahi alet ve demirbaş atıl durumda beklemekte iken anahtar teslimi yöntemi ile yapılan şehir hastanelerine yeni tıbbı cihaz ve cerrahi alet setleri neden alınmaktadır? Kapatılan hastanelerdeki tıbbi cihazların akıbeti ne olmuştur?”
“CUMHURİYET SAVCILARINI GÖREVE DAVET EDİYORUZ”
Eski Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın şehir hastanelerinin potansiyel ödemelerinin 322 milyar eurodan 27.5 milyar euroya indirildiği açıklamasını hatırlatan Şahbaz, şehir hastaneleri sözleşmelerinin gizliliğinin kaldırılması gerektiğini söyledi. Şahbaz, şöyle konuştu:
“Bir önceki Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın görevden ayrılmadan bir süre önce yaptığı açıklamada şehir hastanelerinin potansiyel ödemelerinin 322 milyar euro olduğunu ancak yapılan düzenlemelerle bunun 27.5 milyar euroya indiğini belirtmiştir. Sayın Fahrettin Koca’nın bu beyanı açıklamaya muhtaçtır. Bilindiği üzere şehir hastanelerinin sözleşmeleri ‘ticari sır’ gerekçesiyle kamuoyundan gizlemekte ve sözleşme içeriği ve yapılan değişiklikler kamuoyu tarafından denetlenememektedir. Bu kapsamda Sağlık Bakanlığı’ndan aşağıdaki sorularımıza da açıklama yapmasını bekliyoruz. İşletmeci firmalar kamu potansiyel yükümlülüğünün 322 milyar eurodan 27,5 milyar euroya düşürülmesini hangi şartlarda kabul etmişlerdir? 322 milyar euro potansiyel yükümlülük ne şekilde 27,5 milyar euroya düşürülmüştür, bu yapılırken bazı yükümlülük ve harcamalar kamuya devredilerek mi bu rakamlara ulaşılmıştır? Türkiye ekonomisini uzun vadeli sıkıntıya sokacak büyüklükteki 322 milyar euro potansiyel yükümlülük getiren politikacılar ve bürokratlar kimlerdir ve halen aktif görevde midir? 27,5 milyar euroya yapılabilecek işler için şehir hastanelerini işleten firmalarla 322 milyar euro gibi kamuya yaklaşık 10 katı fazla yükümlülük getiren sözleşme imzalayan yetkililer hakkında herhangi bir işlem yapılmış mıdır? Bu kişiler hakkında soruşturma açmayı veya suç duyurusunda bulunmayı düşünüyor musunuz? Kamu tüzel kişileri tarafından yapılan sözleşmelerde şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkeleri geçerli olduğundan bir tarafında kamunun olduğu sözleşmeler ticari sır olarak kabul edilemez. Sağlık Bakanlığı’nı yukarıda belirtilen sorularımızı cevaplandırmaya ve şehir hastaneleri sözleşmelerin gizliliğini kaldırmaya davet ediyoruz. Ayrıca bu hastanelerde yapılan usulsüzlükleri araştırmak için Cumhuriyet savcılarını göreve davet ediyoruz.”